IQNA

Al-Mustafa Uluslararası Üniversitesi Kur’an ve Hadis Genel Müdürü;

Açıklama cihadının gerçekleştirilmesi medyanın dikkatini gerektirir

22:39 - June 27, 2022
Haber kodu: 3476596
Al-Mustafa Uluslararası Üniversitesi öğretim üyesi ‘’Açıklama cihadı, düşmanın komplosunu engeller. Bunu yaparak doğru akımları yayınlayabilir ve soruları cevaplayabilirsiniz’’dedi.

IQNA’nın raporuna göre, Al-Mustafa Uluslararası Üniversitesi Kur’an ve Hadis Genel Müdürü Hüccetül İslam Velmüslimin Muhammed Hüseyin Rafi’i , Uluslararası Kuran Haber Ajansı (IQNA) tarafından İran'ın Kum kentinde bulunan Afrikalı Öğrenciler Birliği binasında gerçekleştirilen 35 ülkeden dini öğrenciler ve akademisyenler için ilk yüz yüze gazetecilik eğitim kursunun açılış töreninde şu açıklamayı yaptı: Biz, Cenab-ı Hakk'ın Ankebut Suresi 14. ayette bildirdiği gibi (Andolsun, biz, Nûh’u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik. O da dokuz yüz elli yıl onların arasında kaldı...) aslında halkımız içinde îsâr ve  fedakarlığın aracısıyız ve Ehl-i Beyt'in (as) sözlerini ve Kur'an-ı Kerim sahasında yaşananları insanlara iletmeliyiz. Biz ve sizler, Kur’an ve Ehl-i Beyt ile insanlar arasındaki bağlantı araçlarıyız.

IQNA ve Al- Mustafa Üniversitesinin etkileşiminin tarihi uzun bir geçmişe sahiptir. On sekiz yıldır dünyanın dört bir yanındaki öğrencilerimiz IQNA haberlerinden yararlanıyor; örneğin, yapılmakta olan bu kurs, farklı dönemlerde farklı şekillerde yapılmıştır.

Açıklama cihadının gerçekleştirilmesi medyanın dikkatini gerektirir

Kur'ani terimler tebliğ ve tebyin

Al-Mustafa Uluslararası Üniversitesi Kur’an ve Hadis Genel Müdürü tebliğ ve tebyin meselesine değinerek şu açıklamada bulundu: Kur’an ve medya camiasında olduğumuz düşünülürse, yorumlayıcı ve içeriksel bir tartışma da yapmalıyız. Çünkü bundan sonra Kur’ani haber ve olaylar İslam dünyasında ve İslam ümmetinde siz aziz dostlarımız tarafından farklı dillerde üretilip yayımlanacak. Bir Tebliğ ve bir de ayrıca Tebyin (açıklama) olduğunun farkında olmamız gerekiyor. Her iki terim türevleriyle birlikte Kur’an'da bol miktarda bulunmaktadır. Aynı halde İslam İnkılabı Lideri açıklama cihadı konusunu, özel bir sorumluluk olarak tanıtmıştır ve bu ikisinin farkının ne olduğunu anlamalıyız.

Tebliğ savunma yönü olmayan tüm peygamberlerin birincil görevi ve risaletidir. Yani Cenab-ı Hak tarafından peygamberlere vahyedilen şey, peygamberler ve benle sizlerden oluşan onların yardımcıları tarafından insanlara ulaştırılmalıdır. Bu tebliğ kısmıdır. Ama Tebyin (açıklama) nedir? Bugün Fars edebiyatında yaygın olan ve görünüşe göre Yüce Liderin de aynı kavramı kastettiği tebyin sözcüğünün savunmacı bir yönü vardır. Yani din ve mezhep atmosferinde bir olay veya şüphe meydana gelir ve bu şüpheyi açıklığa kavuşturmak ve aydınlatmak size ve bana düşüyor. Başka bir deyişle tebliğ’de hedef kitlemiz Müslümanlar veya gayrimüslimler olabilir; ancak, tebyin (açıklama)’de, muhataplarımız kendimizden olanlardır ve bunlar ya müslüman olan ya da tehlikeli şüphelere maruz kalmış ve bazı dîni öğreti ve maariflerden kopmaları olasılığı bulunan kişilerdir. Bu durumda açıklama ve aydınlatma bizim ve sizin görevinizdir.

Açıklama cihadının gerçekleştirilmesi medyanın dikkatini gerektirir

Hz Musa (as) tebliğ ve tebyin

Hüccetül İslam Velmüslimin Muhammed Hüseyin Rafi’i , Hz Musa hakkında bir hikayeye değinerek şöyle devam etti: Kur'an-ı Kerim'de Hz. Musa (as)'ın kıssalarında anlatılanlar iki kısımdır; birinci bölüm, Hz. Musa (as)'ın Firavunlar döneminde yaptığı tebliğdir. Firavun boğuldu ve İsrailoğulları Nil Nehri'ni geçerek kurtuldu; bu bir tebliğ yaklaşımıydı. Ancak İsrailoğulları, kurtulduktan sonra düşünsel sapıntıya uğrayıp Firavun'un düşüncelerine benzer düşünceleri takip ettiler. Öyle ki, peygamberlerini öldürmekle suçlarlar ve Hz. Musa (as)'dan put yapmasını isterler. Yani tevehhüm ve şüpheler onların düşüncelerini o kadar etkiler ki Firavun gibi olurlar; sadece, Firavun'un gücü vardı, bunların ise yoktu. Yani kendimizden olanlar da tehlike altında olabilirler. Burada Hz. Musa (as) kavmi arasında açıklayıcı bir bakış açısı kullanmaya başlamakta ve sürekli olarak dini inançları teşvik edip onların sapıntı ve yıkıma uğramamaları için onların şüphelerine cevap vermektedir. Dolayısıyla Hz. Musa (as)'ın kıssaları iki kısımdır; Firavunlar ve aynı zamandaki İsrailoğulları ile ilgili olan kısım "tebliğ"dir ve görevinin ikinci yarısında gerçekleşen ise "tebyin" (açıklama)dır. Bugün Allah'ın dinini yaymak ve anlatmak zorunda olduğumuz bir ortamdayız. Şüpheler ile yanılsamaları ortadan kaldırmak ve İslam ümmeti ile şiilik karşısında batı dünyası tarafından başlatılan ağır saldırı konuları, din alanındaki alim ve mübelliğlerin işini ikiye katlamıştır. Demek ki bu kültür istilası bu topraklardaki insanı bile batı düşüncelerine meylettirip dejenere olmasına yol açabilir.

Bugün düşman, sadece İran İslam Cumhuriyeti'nde değil, tüm İslam ülkelerinde çeşitli ve çok ciddi şüpheler uyandırıp yavaş yavaş Müslüman halkın düşüncesini, kültürünü ve inançlarını değiştirmektedir. Bu nedenle, dinin gerçeklerini ve İslam'ın gerçeğini herkese açıklamak ve din aleminde aldatıcı ve hayali olan şeyleri ortadan kaldırmak benim ve sizin görevinizdir. Gazetecilik atölyesine katılmak aslında sizin derin ve kesin bir şekilde manevra gücünüz ve konularda bilinçli ve onlara hakim olmanızı sağlar ve dolayısıyla bilginizi topluma en iyi şekilde sunup daha etkili olma gücüne sahip olursunuz.

Tebyin cihadı düşmanların komplolarını engeller

Al-Mustafa Uluslararası Üniversitesi Kur’an ve Hadis Genel Müdürü son olarak şu açıklamalarda bulundu: Tebyin cihadı, düşmanın komplosunu engeller. Bu cihad ile doğru akımları yayınlayabilir ve soruları cevaplayabiliriz. Ayrıca tebyin cihadı ile sosyal ve sanal alandaki şüphe yaratma hareketleri eleştirilip karşı koyulabilir. Kültürel şahsiyetler, basın, yazarlar ve dini mübelliğler tarafından üzerinde durulması gereken önemli konulardan biri de "tebyin cihadı" meselesidir. Günümüzde doğruyu savunmak, insanların aklını, düşüncelerini korumak ve gerçekleri ifade etmek, başta dini tebliğ yapan medya olmak üzere medya mensupları için en büyük ibadettir.

Tebyin ilkesi Kur’an'dan köken alır ve Peygamber'in, alimlerin, düşünürlerin ve Kur’an bilimcilerin görevidir. Allah'ın emrinin açıklaması (tebyini), Kur’an ayetlerinin ister tekvînî ister teşrii olsun, insanlara açıklanması demektir. Sonra insanlar doğru yolu seçecek ve Allah'ın haram kıldığı şeylerden kaçınacaktır.

Medya sadece televizyon, haber ajansları ve radyodan ibaret değildir; minber, cuma hutbesi, içinde bulunduğumuz bu eğitici dersler, kitaplar ve yazılar birer medya türüdür. Medya, toplumun görevinin yaratılmasında ve yerine getirilmesinde ve toplumun büyümesinde etkilidir. Medya da tebyin cihadını halk arasında yaymak, güçlendirmek ve geliştirmek için çalışmalıdır.

Al-Mustafa Uluslararası Üniversitesi Kur’an ve Hadis Genel Müdürü, konuşmasının sonunda, Uluslararası Kur'an-ı Kerim Haber Ajansı (IQNA) Genel Müdürü Muhammed Hüseyin Hasani'ye bu uluslararası etkinliği gerçekleştirmesi ve medya cihadını açıklamasından dolayı teşekkür etti.

4066668

captcha