IQNA

İnanç İlkeleri; Adl /14

Mutlu ve rahat yaşayan zalimlerin sonu!

10:05 - June 14, 2023
Haber kodu: 3480633
Yaşadığımız süre boyunca zulmün hiçbir türünden vazgeçmeyen refah ve mutluluk içinde yaşayan insanlar görebiliriz. Musibetler bizim kötü amellerimizden kaynaklandığına göre, amelleri bizim amellerimizden kötü olanlar bizim çektiğimiz dertleri çekmeyip neden refah ve rahatlık içinde yaşıyorlar?

Mutlu ve rahat yaşayan zalimlerin sonu!Allah katında bireyler ve gruplar aynı değildir farklı durumları vardır:

Allah bir grup insanı cezalandırırken bir gruba belirli bir süre verir. Diğer gruba ise ömürlerinin sonuna kadar mühlet verir ve yaşamlarını refah içinde geçirirler. Onlar kıyamet günü azap çekeceklerdir. Çünkü biz dünya görüşümüzde dünyayı kıyamet gününden ayrı düşünmüyoruz.

Bazen bir öğretmen çalışkan öğrencinin yanlış bir iş yapmasına ondan bu davranışı beklemediği için sert tepki gösterirken sıradan ve kötü öğrencilere bu kadar sert davranmaz.

Kehf suresi 59. ayetini : “İşte o beldeler (ahalisi), zulme sapınca onları helâk ettik; helâk etmek için de belli bir süre belirlemiştik”.

Kur’an, kafirlerin cezasını istemekte acele ettiğini hakkında Hac suresi 47. ayetinde şöyle buyuruyor: “Onlar senden azabın çabuk gelmesini istiyorlar. Allah vaadinden asla dönmez. Bilinmeli ki, rabbinin katındaki bir gün sizin saymakta olduklarınızın bin yılı gibidir.”

Allah bazen zalimlere hemen tepki göstermez. Ra’d suresi 32. ayeti: “Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi; ancak ben inkâr edenleri bir süre serbest bıraktım, sonra da onları yakaladım. Görülsün işte azabım nasılmış?”

Ve verilen mühletin sebebini şöyle açıklar; Al-i İmrân suresi 178. ayeti:  “İnkâr edenler, kendilerine vermiş olduğumuz fırsatın sakın onlar için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Onlara verdiğimiz fırsat ancak günahlarını arttırmaya yarıyor. Onlar için alçaltıcı azap vardır.”

Geçici refah  en iyi azab aracıdır. Kur’an-ı Kerim En’âm suresi 44. ayetinde şöyle buyuruyor: “Onlar, kendilerine yapılan uyarıları unutunca her şeyin kapılarını onlara açtık. Nihayet kendilerine verilenler yüzünden şımardıkları zaman onları ansızın yakaladık! Böylece onlar birden bire bütün ümitlerini yitirdiler.”

Bu tür insanlara misal, ağaca ne kadar çok tırmanırsa o kadar başarılı olduğunu zanneden ama düştüğünde tüm bu tırmanışların onun azabının başlangıcı olduğunu anlayan bir insan gibidir.

Allah ıslah olunacak bir grup hakkında şöyle diyor: Rûm suresi 41. ayeti: “İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah -dönüş yapsınlar diye- işlediklerinin bir kısmını onlara ­tattırıyor.”

Birçok rivayet bizi arka arkaya günah işlediğimizde hayatımızda Allah’ın gazabına dair hiçbir işaret görmezsek, uyarı çemberinden çıkmış olduğumuzdan korkmamız gerektiği konusunda uyarır. Çünkü artık tek çaremiz kötü kaderimiz ve cehennemdir.

Muhsin Kıraati’nin İnanç İlkeleri (Adl) kitabından alıntıdır.

captcha