İnfitâr suresi Mekke döneminde inmiştir. 19 ayettir. 30. cüzde yer alır. Hem mushaftaki sıralamada hem de iniş sırasına göre seksen ikinci suredir. Adını ilk ayette geçen “yarılmak” anlamındaki infitâr kelimesinden alır.
Surede kıyametin arifesinde göğün ve gök cisimlerinin yarılması kastedilmektedir. Surede kıyamet koparken evrende meydana gelecek olan değişim ve bazı dehşet verici olaylar, öldükten sonra dirilme, mahşerde hesap verme ve itaatkâr kulların varacakları cennetle isyankâr kulların gideceği cehennem gibi konular yer almaktadır.
İnfitar Suresinde, insanın Allah’ın kendisine verdiği nimetlere dikkatini çekmekte ve bunları nasıl ihmal edip nankörlük ettiğini sormaktadır. İnsanları iyiler (ebrâr) ve kötüler (fuccir) olmak üzere iki gruba ayırarak durum ve kaderlerini ve her insanın eylemlerini özel meleklerin yazıp kaydettiğini anlatır.
Surenin ilk bölümünde (ayet 1-5) yer ve gökle ilgili bazı kıyamet olayları tasvir edilerek göğün yarılacağı, yıldızların etrafa saçılacağı, aradaki engeller kaldırılarak deniz sularının birbirine karıştırılacağı ve kabirdekilerin dışarıya çıkarılacağı belirtilir.
İkinci bölüm (ayet 6-8) kınama üslûbunun ağır bastığı soru ifadesiyle başlamaktadır: “Ey insan! Seni kerem sahibi rabbine karşı aldatan nedir?” Sorunun ardından, gerektiği şekilde şükretmeyen insana kendisini en güzel şekilde yaratan rabbine karşı sorumlulukları hatırlatılır.
Rivayetlere göre Resulullah (s.a.v) bu ayeti okuduktan sonra, “İnsanın cehaleti mağrur olmasına sebep olur” buyurmuştur.
Daha sonraki bölümde ahiret sorumluluğu üzerinde durularak yazıcı meleklerin (Kirâmen Kâtibîn) kişinin yaptıklarının hepsini kaydettiği ve iyilerin cennete, kötülerin cehenneme gidecekleri ifade edilir.