İnsanoğluna yol gösteren değerli bir kitap
Beyyine suresi 1-2-3. Ayetleri: “Ehl-i kitap’tan ve müşriklerden hakkı inkâr edenler, kendilerine açık kanıt ve Allah tarafından gönderilen, tertemiz sayfaları okuyan bir elçi gelinceye kadar (hakkı inkârcılıktan) ayrılacak değillerdir. O sayfalarda dosdoğru hükümler yer almaktadır.”
Birinci ayette geçen “Kayyimeh” kelimesi doğru, sağlam ve değerli anlamına gelmekte olup “Kayyim” kelimesi başkalarının çıkarlarını savunan kişidir. “Kayyimetu” ise bu değeri ve sağlamlılığı yüceltmeyi gösterir.
Kur’an’ın kıymetli ve değerli bir kitap olduğunu söyleyebiliriz. Burada Kur’an’a bir sıfat yanı kıymetli olmasını atfettik. Ama Kur’an gördüğüm en kımetli kitap derken ona iki özellik atfettik: Kıymetli kitap ve kitapların en kıymetlisi olması. İkinci ayetin yaptığı budur.
Kur’an-ı Kerim’in dosdoğru olması iki şekilde ele alınabilir:
1-Kur’an’ın dosdoğru oluşu ve hükümleri
Bu ayette “Kutub” “mektubat” anlamına gelmekte olup Allah’ın koyduğu kitaplar ve kanunlar demektir. Genel olarak ayet, ilâhi kitabın içeriğinin herhangi bir sapmadan arınmış olduğuna işaret etmektedir.
Cenab-ı Hak Hicr suresi 9. ayetinde bu gerçeği açıkça beyan etmiştir: “Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da yine biziz. “
Aynı halde Fussilet suresi 42. ayetinde ne geçmişte ne de gelecekte hiçbir şeyin bu Kur’an’ı yok edemeyeceği zikredilmiştir: “Asılsız bir şey ona ne önünden ne arkasından yaklaşabilir. O, hikmet sahibi, övgüye lâyık olan Allah katından indirilmiştir.”
2-Kur’an-ı Kerim ile insanları ve toplumu güçlendirerek, yol göstermek
Kur’an-ı Kerim, kişisel gelişme ve ilerlemenin yanı sıra toplumun ilerlemesine ve gücüne de vurgu yapmakta olup toplumu güçlenmesi ve vahdetine yardımcı olan birçok konuya dikkat çeker. Burada sadece ikisine değineceğiz:
Adalet: Nahl suresi 90. ayeti: “Muhakkak ki Allah adaleti, ihsanı, akrabaya karşı cömert olmayı emreder; hayâsızlığı, kötülüğü ve zorbalığı yasaklar. İşte Allah, aklınızı başınıza alasınız diye size böyle öğüt veriyor.”
Adaletin uygulanması toplumun uyum ve istikrarını sağlayan ilkelerden biridir. Adalet sağlanırsa İslam toplumunda sağlıklı sosyal ilişkiler düznelenebilir ve Allah’ın hüküm ve kanunlarının hakimiyeti sürdürülebilir.
Faiz ve riba’nın yasaklanması: Bakara suresi 276. ayeti: “Allah faizi tüketir, sadakaları ise arttırır ve Allah hiçbir inkârcı günahkârı sevmez.”
Faiz, alım satımda ana paradan fazla para almak demektir. Tefecilik yapanlar Allah tarafından lanetlenmiştir.
Riba ve faizin yayılmasını önlemek toplumu koruyan bir ilkedir. Faiz yemek toplumda nifak ve ayrılığa neden olurken sadaka ve infak toplumu güçlenmesini sağlar. Faizde insanın parası başkasının parasını alarak artarken sadaka da ise insanın mal veya parasına zarar gelmezken Allah’ın lütuf ve nimetiyle artar.
En çok konuşulan başlıklar 